Hatık’ın Çapesi

Bahattin Çaldıran,ben ve Mesut Topçu

Bence köyümün -heryeri güzelde- manzarası en güzel yeri Hatık'ın Çapesi. Tepeye oturup karşıya baktığınızda Karasu Çayı'nın geniş yatağı, çay ile Erfelek yolu arasında kalan tarlalar ve Uzungürgen sırtlarını bir tablo gibi karşınıza çıkar. Doğanın binbir tonu ile  dinlenirsiniz.
Değirmenin etrafındaki tarlalardan buğday destesi çektiğimiz günlerde bu yolu kullanırdık. 
Çayı geçtikten sonra yüklü öküz arabası öyle bir yokuşa sarardı ki hayvanlar bile tepeye vardığında kendinden geçerdi. Sonradan yokuşu biraz daha düşürmek, hayvanları daha az yormak için sol tarafından alternatif bir öküz arabası yolu açıldı. Ama bu alternatif yol bile mazının ortalığı inleten sesini kesemezdi. Öküzler öyle bir yüklenirlerdi ki yürümeye neredeyse zelveler gövdelerini sıyırıp çıkacaktı (!)  
Hiç unutmam bir gün amcaoğlu Ümit ile buğday çekiyoruz. Öküzlerden biri çöktü dizlerinin üstüne diğeri zorluyor yürümek için nerdeyse diz çöken öküzün boynu kırılacak..Ümit çöken öküzün kafasına övendireyi  yerleştirmesiyle çöken öküz kalktı atağa geçti. "Vurma" dedim.  Ah dedi sen bu ne muzur bilmezsin, yürüyemeyeceğinden değil bu zoru görünce hep böyle yapıyor.. "Hayvanlarında uyanığı var ha.!" Gülüştük

Güzel manzaralı Hatık’ın Çapesine imece ile bir "Adige Vune"  yapıldı. Ben ilk yapım aşamasında tefitiş ettim (!) Bitmiş halini görmedim, içine de girmedim. Önüne fidanlar dikildi. Sonra, "Köy Mevzuatına göre, izin alınmadan yapıldı” diye yıkıldı ama  işin aslı öyle değilmiş (!)