Siz kimsiniz..?
Altı
yaşındaydım, köyden şehre göçtük. Ev sahibimizin de İsmail adında benim
yaşlarda oğlu vardı. Okula birlikte başladık. On yıl aynı evde, aynı mahalle ve
sokakta, aynı komşularla oturduk. Çocuklar kavga etmeden durur mu? En sık
İsmail’le kavga eder, yine barışırdık. İsmail her kavgamızdan sonra bana, “Hain Çerkeeeez!“ diye bağırarak öfkesini alırdı. Neden “ Hain “ olduğumu, O’na hiç sormadım. Çünkü, hemen ertesi günü hiçbir şey olmamış gibi barışıyorduk.
Lise sonlarda
farkına vardım “Hainliğimi.!” O ise, ilk evlerine kiracı olduğumuz günden beri
biliyormuş! Aslında İsmail’in bir şey bildiği yoktu. O, kulaktan duyduğu Çerkes
Etem’in hainliğinden (!) bu sözü bana yakıştırıyordu.
Bugün İsmail,
benim 50 yıllık arkadaşım.
Nereden çıktı bu ayrıntı? diye sorabilirsiniz.
Anlatayım;
10 yıl önce Manisa – Selendi’de meydana gelen Roman (Çingene)
kardeşlerimizin taşla –sopayla yerlerinden yurtlarından edilmesini Tv’den
izlerken kahroldum.
Nasıl olur? dedim ve 13.01.2010 tarihli Haber Alanya Gazetesindeki "Dünya Dönüyor" başlıklı köşe yazımda şunları yazdım;
"Siz Kimsiniz.?
"Siz Kimsiniz.?
"Ona Kürt,
buna Roman, şuna Gürcü, ötekine Laz, berikine Rum, Çerkes, Arap… diyerek nasıl
insanları yerinden yurdundan edersiniz?
Sizin, cebir ve şiddetle insanları yerinden yurdundan etmeye ne hakkınız
var?
Siz kimsiniz..?
Korktum,
inanın çok korktum.Dehşete düştüm.Rüyalarıma girdi. Sıra bana/bize gelecek
endişesine düştüm. Yolda huzurla yürüyemez, kalabalıklara giremez oldum. 146
yıldır yaşadığımız bu topraklardan, yoksa bizde mi bir gün kovulacaktık?
Bugüne kadar Çerkes olduğumu hiçbir zaman, hiçbir yerde gizlemedim. Gizlenecek birşeyim de yok.Köyüm belli, ailem belli. Çocuklarıma siz farklısınız edebiyatı yapmadım. İnsanlığın ortak değerlerini ahlak anlayışımız olarak benimsedim.
Bugüne kadar Çerkes olduğumu hiçbir zaman, hiçbir yerde gizlemedim. Gizlenecek birşeyim de yok.Köyüm belli, ailem belli. Çocuklarıma siz farklısınız edebiyatı yapmadım. İnsanlığın ortak değerlerini ahlak anlayışımız olarak benimsedim.
Büyüklerimizin tarih
içindeki insana, hukuka, doğaya, kültüre saygı ve sevgisi ile her zaman öğündüm. Ama bunu,
hiçbir zaman diğer insanlara karşı ayrıcalıklı bir üstünlük olarak görmedim.
Selendi’de veya dünyanın neresinde olursa olsun, yaşanan /yaşatılan “milliyetçilik” politikalarını şiddet ve nefretle kınıyor, bir insanlık ayıbı olarak görüyorum."
Selendi’de veya dünyanın neresinde olursa olsun, yaşanan /yaşatılan “milliyetçilik” politikalarını şiddet ve nefretle kınıyor, bir insanlık ayıbı olarak görüyorum."
Yorumlar
Yorum Gönder